1898 yılında İstanbul'da törenle açılan Sveti Stefan Kilisesi’nin mimarlığını Hovzep Anzavur yapmıştır. İnşası için Tuna Nehri üzerinden İstanbul'a taşınan 500 ton demir parçası, 1891 yılında Viyana'da dökülmüştür. Bulgarların kültürel ve dini bilincinin uyanışını temsil eden kilisede, ilk kez buharlı şahmerdan kullanılarak kilisenin zemini güçlendirilmiştir. Kilise, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sultan Abdulaziz'in fermanıyla inşa edilirken ilk prefabrik yapı ve ilk Bulgar kilisesi ünvanlarını almıştır. Zemininde görülen kayma nedeniyle zemin ıslahı yapılan kilisenin 3 cephesi güçlendirilmiş, paslı kolonlar statik projesine uygun olarak çelik kolonlarla değiştirilmiş, sökülen dış cephe kaplama ve süsleme elemanlarının restorasyonu, astar ve boyaları yapılmıştır. İç mekan restorasyonu ve çevre düzenleme inşaatı kapsamında, zemin mermerleri sökülerek, projesine uygun olarak yeniden kaplanmıştır. Kilise duvarlarında korozyondan arındırılmak için mekanik temizlik yapılmıştır. İç duvardaki döküm süsleme elemanları numaralandırılıp sökülerek restore edilmiş ve montajları yapılmıştır.
Kilisede Sanat Galerisi De Yer Alıyor Kiliseyi ziyaret etmek isteyenler için önemli bir zenginliği daha not etmemiz gerekir. Kilisenin alt katına yapılan sanat galerisinde hem Demir Kilisesi’nin geçirdiği tarihi yolculuk gözler önüne serilmiş hem de Bulgar cemaatinin mensuplarının sahip oldukları kültürel nitelikler yansıtılmıştır. Din kültürünü merak edenlerin mutlaka uğraması gereken noktalar arasındaki sanat galerisi, Sveti Stefan Kilisesi hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler açısından da mutlaka görülmelidir. Kilise iç mekanını gezdikten sonra alt kattaki sanat galerisine ulaşabilirsiniz.
Editör: Fatma Zehra Mengi