top of page

Bu haber bloğu
İstanbul Gelişim Üniversitesi
"Medya ve İletişim" öğrencileri tarafından yürütülmektedir.

MEDYA VE İLETİŞİM BÖLÜMÜ TİYATRODA

İstanbul Gelişim Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, Medya ve İletişim Bölümü aralarında akademik kadro ve öğrencilerin de bulunduğu geniş bir katılımla tiyatro oyununa gitti.

SURA ÜFLEYEN HAKEM

Arapça bir kelime olan “hakem”, h-k-m harflerinden türemiştir. Mana olarak “yargıç” yani yargılayan kimse manasına gelir. Futbol maçlarında sahada o taraftan bu tarafa ağzında düdüğü ile koşan hakemin kelime manası budur. Fakat bir de “SURA ÜFLEYEN HAKEM” diye bir tabir vardır ki, o da kendi eliyle başını yakan manasına gelir (eğer böyle bir tabir yoksa ben de uydurmuş olabilirim). Şimdi kültür-sanat içeriği arasında ne alaka kelimenin etimolojisi, ne alaka sahada koşan hakem?!


Onur Ünlü

27 Nisan 2018 günü bu blog ilk açıldığında, ilk yazımda, 2017 yılında gittiğim bir film festivali prömiyeri ile ilgili bir yazıyı sizinle paylaşmıştım. O yazıda yönetmen Onur Ünlü’nün sinemaya dair farklı bir film çektiğinden ve filmin izleyenleri koca bir boşluğa sürüklediğinden bahsetmiştim. Filmin adı “Put Şeylere” idi.

Ben de filmi izlerken farklı ruh hallerine girmiş, filmin içinden çıkamamış fakat sonuç olarak filmin genelinden tek bir mana da çıkaramamıştım. Bu benim için müthiş bir duyguydu. Üstelik salonda yalnız değildim. Kimse filmden bir mana çıkaramamıştı. Bu durum hakkında Onur Ünlü bize şu cevabı vermişti: “Oyuncular da hala neyi oynadıklarını anlamadılar.”

Nasıl oluyordu da film izleyiciyi içine bu kadar çekiyorken, film hakkında kimse bir mana çıkaramıyordu?

DEMOKRATİK DRAMATURJİ

Bu, Onur Ünlü’nün sinema hakkında ortaya koymaya çalıştığı yeni bir akım. Sadece hissettirmek üzerine olan sinema anlayışı (detayını yazmıyorum ki araştırılsın). Ben o gün de çok sevmiştim hala da çok severim. Fakat izleyici aynı fikirde değil! Aradan koca bir vakit geçti, film vizyona girdi ve bir haftada sadece ve sadece 3 bin küsur kişi tarafından izlendi. Bu da bir kusur bence. Ortalık biraz karıştı. Filmdeki karakterlerden birinin tanrı rolünde olması ve film boyunca insanları diriltiyor olması Türkiye izleyicisinin tepkisini çekti. Hatta bu konuda birçok haber yapıldı ve haberlerden birinin başlığı şöyle:

“BİR KADINA TANRI ROLÜ VERMİŞ!”

(Erkeğe verse problem yok mu yani? Bu nasıl bir başlık sayın haber sitesi?!)

Filmde eşcinsel sevişme sahneleri dâhil olmak üzere, camide namaz kılma gibi birçok sahne de var. Özellikle arka fonda cami gördüğümüz bir sahnenin hemen ardındaki sahnenin arka fonunda kilise görüyoruz. Puta tapan bir komiser görüyoruz filmde fakat Onur Ünlü buna da “Filmde put olduğu için adı put şeylere değil, adı put şeylere olduğu için filme bir put sahnesi ekledim” gibi bir açıklama getiriyor.

Sonuç olarak Leyla ile Mecnun, Polis, İtirazım Var gibi başarılı yapıtlara imza atmış olan Onur Ünlü, bu filmden sonra halkın tepkisine maruz kaldı. Bu yüzden buradaki “SURA ÜFLEYEN HAKEM” Onur Ünlü’den başkası olamaz. Sanat, toplum için mi yoksa sanat için mi klişesi, sanat var olduğu sürece hiçbir zaman gündemimizden çıkmayacaktır. Kendi tabiri ile saçma bir film yapmış olan yönetmen Onur Ünlü, bu filmle izleyiciye tek bir şey bile anlatmamış, fakat bir takım duygular hissettirebilmiş. Cidden saçma bir olay. Filmin tek tartışmasız kısmı müziklerinin kalitesi. Yani kısaca, “PUT ŞEYLERE” filmine yapılacak en güzel yorum: “TEBRİKLER ÇOK GÜZEL MÜZİK OLMUŞ, FİLM DEĞİL.’’


Editör: Çamran Aziz

21 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ความคิดเห็น


bottom of page